Ad Soyad : Charlie Straker
Dükkanınızın İsmi : Straker Asaları
Dükkanınızın Tanıtımı : Bir Hogwarts mezunundan birbirinden güzel asalar. 3 000 den fazla asa seçeneği ile asa arayan herkes mutlaka istediği asayı bulacaktır. Asaların çok olmasıyla birlikte dükkan da bir o kadar büyük.
Dükkanınızı Nereye Açmak İstiyorsunuz ? : Diagon Yolu
Örnek Rol Oyunu :
Her zamanki gibi normal bir gündü. Charlie yatağından kalktı ve Jesse'nin yanına geçti. Jesse'yi uyandırtıktan sonra salona indi ve koltuğa oturdu.
"Jesse! Bir dakikalığına buraya gel..! Hemen!"
Charlie buna çok sinirlenmişti çünkü Jesse'nin Chow Chow'u yine Charlie'nin en sevdiği halıya pislemişti. Jesse görür görmez kahkahalar attı ve köpeğini gezmeye götürdü. Bir süre sonra büyü sesleri duyuldu ve Charlie hemen oraya gitti. Bu Jesse'ydi. Yan komşuları Micheal ile kavga ediyordu. Bu haylaz hiç durmazmıydı! Her gün Micheal ile kavga ederlerdi.
"Expelliarmus!"
Micheal aniden yere yığıldı ve kalktı. Asasını havaya kaldırdı ve aniden bir kol Micheal'ın kolunu sıkıca tuttu. Bu, Micheal'ın annesiydi. Sonra da Micheal'ı ittirdi. Yavaşça Jesse'ye doğru yaklaştı.
"Oğlumun yarattığı kargaşa için özür dilerim. Umarım bir daha olmaz. Tekrar özür dilerim."
Bu sözcük genelde Platin ailesinden duyulmazdı. Platin ailesinin çoğu kibirli ve kaba sabadır. Charlie bir şeylerden şüphelenmişti. Sessiz adımlarla Micheal'ın annesi Sally'ye yaklaştı. Annesi anlamamış gibi yaptı ve hiç aldırmadan yoluna devam edip ihtişamlı evine girdi. Sonra da kapıdan 2. sınıf Gryffindor öğrencisi Emily Platin çıktı. Arkasından da annesi el salladı ve kapıyı kapattı. Emily, Charlie'ye 2 saniye baktı ve ona doğru yaklaştı.
"Merhaba, ben Emily. Jesse'nin çok yakın arkadaşıyım. Siz de, ağabeyi Charlie'siniz sanırım?"
"Evet. Tanıştığımıza memnun oldum şeker kız."
Sonra da sevecen bir gülücük atıp Jesse'ye doğru yaklaştı. Charlie eve gitti ve camdan dışarıyı izliyordu ki ne görsün!.. Jesse ve Emily çok içten bir şekilde sarılıyordu. Sonra da Jesse Emily'nin belini kavradı ve yürümeye başladılar. 10 dakika kadar sonra Jesse eve geldi ve koltuğa uzandı.
"Kız arkadaşın beni kandırabileceğini sandı, Jesse. Buna kim inanır ki?"
"Demek ki kanmadın. Doğru, Emily benim kız arkadaşım."
Sonra da dışarıdan bir çocuk sesi "Jesse! Jesse!" diye bağırıyordu. Sonra da "Seninle bir şey konuşmalıyım!" dedi çocuk. Bu çocuk, Micheal'dı. Jesse dışarı çıktı ve yağmur hafiften atıştırmaya başladı. Hava karardı ve Jesse saatin 10 olmasına rağmen nasıl yağmur yağdını ve havanın karardığını anlamadan yağmur iyice bastırdı.
"Benden ne istiyorsun?"
"Bombarda!"
Bomba sesi duyuldu ve Jesse havaya uçup yere düştü. Yüzüstü yatmaya başladı ve art arda bir kaç kez öksürdü. Micheal son hamleyi yapmak için asasını kaldırdı ama Jesse daha da hızlı kalkıp asasını sallamaya başladı.
"Sectumsempra!"
Michael'ın vücudunda ciddi kesikler oluştu ve yağmur da yağdığı için kanlar etrafa yayıldı. Sonra da kapıdan siyah giyimli bir kadın çıktı. Bu Michael'ın annesi Sally'di. Charlie o kadının bir ruh emici olduğunu biliyordu ve hemen asasını çıkardı.
"Accio Uçan Sonsuzluk!"
Süpürge aniden Charlie'nin eline geldi. Bu sırada Sally, Jesse'ye asasını doğrultmuştu ve affedilmez laneti yapacaktı. Tam o anda Charlie süpürgesi Uçan Sonsuzluk'la geldi ve Sally'i evin içine fırlattı. Emily uyuduğu için bunların hiçbirini görmüyordu. Charlie süpürgesinden indi ve Jesse'ye doğru yürüdü. Kanlar içinde olan Micheal kalktı ve asasını eline alarak Jesse'ye doğrultup şu sözleri söyledi:
"Bombarda Maxima!"
Jesse "Bombarda" büyüsünün 15 katı büyüklüğünde bir büyüye marus kalmıştı ve bu yüzden de havaya uçtu ve eski püskü bir binanın duvarlarını kırarak içine düştü.
"Depulso!"
Michael bir ağaca fırladı ve Charlie süpürgesine binerek Jesse'nin yanına gitti.
"Jesse, Jesse iyi misin?"
"Hiç sanmıyorum. Ama.. ama olurda.. olurda buracıkta ölüp gidersem bana 2 iyilik yapar mısın?"
"Neymiş bunlar?"
"İlk olarak... Öldüğümü Emily'e söyleme. İkinci olarak..."
"Ney? İkincisi ney?"
Jesse bu sözleri söylerken ağzından kanlar akıyordu.
"İkinci olarak da... Chow Chow'umun halına pisletmesine izin ver..."
Ağzından kanlar aka aka gülüyordu. Sonra da yavaşça gözlerini kapadı. Charlie hemen süpürgesine bindi ve Jesse'yi en yakın hastaneye götürdü. 5 gün sonra Jesse gözlerini açtı. Her yeri sargı içindeydi. Gözlerini açtıktan 1 ay sonra sargılar açıldı ve en şaşırtıcı yanı yanık izleri değil de, küçük sıyrıkların olmasıydı.